Fal Nedir, Nasıl Bakılır?
- Yiğit Balık
- 11 Eyl 2022
- 2 dakikada okunur
Fal birçok alt başlığa sahip bir terimdir. Bu yazımda ülkemizde oldukça yaygın olan, sıklıkla karşılaştığımız kahve falından bahsedeceğim.
Kahve falı, falın alt başlıklarından Taseografi olarak adlandırılan kahve, çay, şarap vb. içeceklerin çökeltilerini yorumlayarak yapılan bir fal bakma yöntemi ile yapılmaktadır. Anlayacağınız üzere kahve falı dediğimiz fal çeşidi aslında portakal suyu ile bile mümkündür.

16. yüzyılda dönemin Osmanlı Yemen Valisi Özdemir Paşa'nın Yemen'de tattığı ve çok beğendiği kahveyi İstanbul'a getirmesiyle Osmanlı Sarayı kahve ile tanışmış oldu. Sonrasında kendine özgü pişirme biçimiyle diğer kahvelerden ayrışarak ortaya çıkan Türk kahvesi içim ardına bıraktığı bol miktardaki telve ile geleceği merak edenlerin gözdesi haline geldi.
Geleceği merak eden kahveseverler bir falcı yardımıyla içtikleri kahvenin telvelerinin geride bıraktığı imgeleri yorumlatırlar. Her imgenin belirli anlamları vardır ve falcı bu imgelerin anlamlarını bir araya getirerek bir bağlamda kehanette bulunur.
Üniversite yıllarımda öğrenci olduğum sırada birçok arkadaşıma eğlence amaçlı fal baktım ve bu süreçte arkadaşlarım oldukça isabetli tahminlerde bulunduğumu sıkça dile getirmişlerdi.
Fal sözlüklerini karıştırmadığım ve bu konuda herhangi bir araştırma yapmadığım için imgelerin anlamlarından ziyade bu imgelerin bana ne hissettirdiklerine odaklanıp buna istinaden yorumlarda bulunuyordum. Örneğin bir ateşler içerisinde bir yerden ferah bir yere giden kuş imgesi gördüğümde yaşanacak kötü bir olay sonucunda fal sahibine gelecek iyi bir haber olduğunu söylüyordum.
Bunun yanı sıra sizlere yaşadığım enteresan bir olaydan da bahsetmek istiyorum. 2016 yılında lisenin son zamanlarındayken çok yakın bir arkadaşım çok iyi bir falcı bildiğini ve beni götürmek istediğini söyledi. Yoğun ısrarlarına dayanamayıp gittiğim bu falcıda yaklaşık üç saat kadar bekledikten sonra nihayetinde seansa başlamıştık.
İçtiğim kahvenin fincanını açmayıp, kendi kendine "fısfısfıs" seslerini çıkartarak yaklaşık on dakika kadar konuşmasından sonra bana birçok yorumda bulunmuştu. Benim kendisine inanmadığımı fark etmiş olacak ki bana evimin yerini, odamın evdeki konumunu tarif etmişti. Bir de asıl gitme sebebim olarak nerede üniversiteye kayıt yapacağım sorusunu şu şekilde cevaplamıştı: "Gelecek zamanda asılacak büyük bir liste görüyorum, bu listede adının yanında 'An' harfi ile başlayan bir şehir görünüyor". Aradan altı ay kadar bir zaman geçtiğinde ben Kıbrıs'a gelmiştim ve falın tıpkı düşündüğüm gibi safsatalardan ibaret olduğunu düşünmüştüm ki bir gün annem beni aradı.
Annem telefonda bana okulumun önünden geçtiğini, okulumun duvarına çok büyük bir pankart açıldığını ve bu pankartta geçtiğimiz sene mezun olan öğrencilerin hangi okulları kazandığını yazdığını söyledi. Benim adımsa şu şekilde yazıyordu: "Yiğit Cengiz Balık, İşletme (İngilizce) - Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara) (Kuzey Kıbrıs Kampüsü).




Yorumlar